Prens Eugen'in "Belvedere"si

İlk olarak Aşağı Belvedere inşa edilmiş

Viyana'nın önde gelen mimari yapılarından birisi Belvedere'dir. Burası aslında iki ayrı büyük yapıdan (Yukarı ve Aşağı Belvedere) oluşmaktadır.  

 

Bizlerin daha çok Osmanlılarla yaptığı savaşlardan bildiğimiz Prens Eugen Stadtpalais'in inşaatına başladıktan sonra 1697'de Macaristan'a giden ana yol olan Rennweg'in güneyindeki bakir topraklarda büyük bir arazi satın aldı. Aşağı Belvedere Sarayı'nı planlayan prens, projenin baş mimarı olarak Stadtpalais'in yaratıcısı Johann Bernhard Fischer von Erlach yerine Johann Lukas von Hildebrandt'ı seçti. Hildebrandt (1668-1745) Roma'da Carlo Fontana'nın yanında inşaat mühendisliği okumuş ve 1695-96'da imparatorluk hizmetine girmişti. Belvedere'nin mimarı Hildebrandt'ın diğer önemli eserleri arasında yine Prens Eugene tarafından yaptırılan Schloss Hof Sarayı'nın yanısıra Schwarzenberg Sarayı (eski adıyla Mansfeld-Fondi Sarayı), Kinsky Sarayı ve Göttweig Manastırı, Tuna nehri üzerindeki bir ada olan Csepel'deki Ráckeve Sarayı vardır. 

 

Yukarı Belvedere

Aşağı Belvedere inşaatı 1712-1717 arası sürmüştü. Yukarı Belvedere inşaatı ise 1717'de başladı. Prens Eugene'nin 1718 yazında Belgrad'dan hizmetkarı Benedetti'ye gönderdiği ve sarayla ilgili çalışmaları anlatan iki mektuptan anlaşıldığı üzere inşaat 2 Ekim 1719'da o kadar ilerlemişti ki, şehzade Türk elçisi İbrahim Paşa'yı burada kabul edebildi. İç mekanın dekorasyonu 1718'de başladı. 1719'da İtalyan ressam Francesco Solimena'yı hem Saray Şapeli'nin altar resmini hem de Altın Oda'daki tavan freskini yapmakla görevlendirdi. Aynı yıl Gaetano Fanti, Mermer Salon'da illüzyonist quadratura resmini yapmakla görevlendirildi. 1720'de Carlo Carlone, 1721'den 1723'e kadar yürüttüğü Mermer Salon'daki tavan freskini boyama göreviyle görevlendirildi. Yukarı Belvedere de 1723'te tamamlanmıştı. 

 

Prens Eugene 1736'da öldüğünde geride bir vasiyet bırakmamıştı. Kutsal Roma İmparatoru VI. Karl VI tarafından kurulan bir komisyon, prensin yeğeni Victoria'yı varisi olarak seçti. Victoria, prensin en büyük kardeşi Thomas'ın kızı ve Savoy-Soissons hanedanının hayatta kalan tek üyesiydi. Prenses Victoria, o zamanlar Gartenpalais olarak bilinen Belvedere'ye 6 Temmuz 1736'da taşındı, ancak hemen mirasıyla ilgilenmediğini ve saray kompleksini mümkün olan en kısa sürede açık artırmaya çıkarmayı amaçladığını söyledi. 

Altın Oda

1738'de, Aşağı Avusturya'daki Marchfeld bölgesindeki Schlosshof'ta kraliyet ailesinin huzurunda, kendisinden birkaç yaş küçük olan Saxe-Hildburghausen Prensi Joseph (1702-87) ile evlendi ancak uyumsuz çift 1744'te boşandı. Prenses Victoria nihayet Viyana'dan ayrılmaya ve sekiz yıl sonra İtalya'nın Torino kentine dönmeye karar verdiğinde VI. Karl'ın kızı Maria Theresa mülkü satın alacaktı.

 

Kompleks, diğer imparatorluk sarayları tarafından bir şekilde gölgede kaldı ve ilk başta binalar kullanılmadan bırakıldı. Maria Theresa daha sonra, imparatorluk ailesine ait diğer tüm saraylarda olduğu gibi, Aşağı Belvedere'de Habsburg hanedanı için bir ata galerisi yarattı. Saray, 1770 yılında, İmparatorluk Prensesi Maria Antonia'nın daha sonra XVI. Louis olacak olan Fransız Dauphin ile evliliği vesilesiyle, 17 Nisan'da orada sahnelenen maskeli bir baloyla canlandı. Lord High Chamberlain Prens Johann Joseph Khevenhüller-Metsch ve mahkeme mimarı Nicolaus Pacassi, 16.000 konuğun davet edildiği balo için kapsamlı hazırlıkları yürütmekle görevlendirilmişti.

Yukarı Belvedere 

1776'da Maria Theresa ve oğlu İmparator II. Joseph İmparatorluk Resim Koleksiyonu'nu Yukarı Belvedere'ye taşımaya karar verdi. Aydınlanmış mutlakiyetçilik fikriyle ilgili bu hareket imparatorluk koleksiyonunu halk için erişilebilir yapma amacı taşıyordu. Sergi burada beş yıl sonra açıldı ve onu dünyanın ilk halka açık müzelerinden biri haline getirdi. İmparatorluk koleksiyonu Ringstrasse'de yeni inşa edilen Sanat Tarihi Müzesi'ne (Güzel Sanatlar Müzesi) nakledildiği 1891 yılına kadar burada kaldı.

Yukarı Belvedere on sekizinci yüzyılın sonunda bir resim galerisine dönüştürülmüştü ancak Aşağı Belvedere esas olarak Fransız Devrimi'nden kaçan kraliyet ailesi üyelerine hizmet etti. Bunların en önemlisi, Marie Antoinette ve Louis XVI'nın hayatta kalan tek çocuğu Prenses Marie Thérèse Charlotte ve Arşidük Ferdinand'dı. Marie Thérèse Charlotte, 1799'da Angoulême Dükü Prens Louis Antoine ile evlenene kadar sarayda ikamet etti.

1896'da İmparator I. Franz Joseph, Yukarı Belvedere'nin tahtın varisi olan yeğeni Franz Ferdinand'ın ikametgahı olarak hizmet etmesi gerektiğine karar verdi. Saray yeniden şekillendirdi ve o andan itibaren Franz Ferdinand'ın ikametgahı olarak hizmet etti. Buna karşılık, Moderne Galerie birkaç yıl sonra 2 Mayıs 1903'te Aşağı Belvedere'de açıldı. Bu müze, Avusturya'da modern sanata adanmış ilk devlet koleksiyonuydu ve Viyana Secession'u olarak bilinen Avusturya Sanatçılar Birliği'nin teşvikiyle ortaya çıktı. Amaç, Avusturya sanatını uluslararası modernizmle yan yana getirmekti. Başlangıçtan itibaren Vincent van Gogh, Claude Monet ve Giovanni Segantini'nin önemli eserleri Moderne Galerie için satın alındı.

Saraylar, İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük hasar gördü. Yukarı Belvedere'deki Mermer Salon'un ve Aşağı Belvedere'deki Grotesk Salonunun bir kısmı bombalarla tahrip edildi. Restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra, Österreichische Galerie 4 Şubat 1953'te üst sarayda yeniden açıldı. Barok Müzesi alt sarayda ve Museum Mittelalterlicher Österreichischer Kunst ("Ortaçağ Avusturya Sanatı Müzesi") Orangery'de 5 Aralık 1953'te açıldı. 

MÜZE SERGİLERİ

Belvedere Gustav Klimt, Egon Schiele ve Oskar Kokoschka gibi sanatçıların önde gelen eserleriyle Avusturya'nın en değerli sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan bir müzedir. Belvedere koleksiyonunun belki de en önemli kısmını Gustav Klimt'in başta "Öpücük" ve "Judith" olmak üzere yirmi küsur tablosu oluşturuyor. 

Yukarı Belvedere'deki kalıcı sergi üç kata yayılmış yedi temalı odada toplam 420 eser varmış. Müze turu Belvedere'nin tarihi ile başlıyor. Diğer odalarda ise Orta Çağ, Barok, Klasisizm ve Biedermeier dönemlerine ait eserler sergileniyor.

Fotoğrafta görüldüğü üzere Jacques Louis David'in "Napolyon Alpleri Geçerken" tablolarından  biri de buradadır.

 

Aşağı Belvedere Prens Eugen'in konutuydu. olarak Groteskensaal (Grotesk Salonu), Mermer Galeri ve Altın Oda bu sarayın önemli bölümleridir. Barındırdığı ortaçağ sanatı örnekleri ile bir zamanlar prensin atlarının durduğu bölüm de ilgi çekicidir.

Belvedere'nin bahçeleri, Barok peyzaj mimarisinin en önemli örneklerindenmiş. Yukarı Belvedere'yle Aşağı Belvedere arasında havuzlu geniş bir bahçe bulunuyor. Saray parkındaki Alp Bahçesi adlı güzel bir bahçe bulunuyor.

Başlangıçta bir sohbet odası olan Altın Oda, daha sonra altın paneller, dev aynalar ve grotesk boyalarla dekore edilmiştir. Dekorasyondaki bu değişim Prens Eugene'nin varisi sarayı İmparatoriçe Maria Theresa'ya sattıktan sonra gerçekleşmiştir.

 

PRENS EUGEN HAKKINDA 

 

Savoy Prensi Eugen 18 Ekim 1663'te Paris'te doğdu. Savoy Hanedanından Piyemonte kralı Carlo Emanuele'in torunuydu.

 

Prens Eugen

1683 yılında Fransa kralı XIV. Louis'le anlaşmazlığa düşerek Kutsal Roma İmparatoru I. Leopold'un hizmetine girdi. II. Viyana Kuşatmasında (1683) Viyana'nın savunmasında görev aldı. Ama Prens Eugen'in ünü daha çok Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları sırasında arttı. Budin'in Osmanlıların elinden alınmasında önemli rol oynadı. Osmanlıların elindeki Belgrad'ın Avusturyalılar tarafından kuşatılması sırasında yaralandı. Bu savaşta Belgrad Avusturya'nın eline geçmişti ama Osmanlılar güçlerini toplayarak 1690 yılında Belgrad'ı tekrar geri aldılar.

1697 yılında Prens Eugen Macaristan'daki Avusturya ordusunun başına geçti. 11 Eylül 1697 günü yapılan Zenta Muharebesi'nde Osmanlıları büyük bir yenilgiye uğrattı. Bu yenilgi Osmanlıları barış istemeye zorladı. 1699 yılında Osmanlılarla Kutsal İttifak ülkeleri arasında Karlofça Antlaşması imzalandı.

Osmanlılarla yapılan savaşların bitmesinden sonra Prens Eugen, İspanya Veraset Savaşları'na katıldı. Çok büyük bir servet sahibi olan Prens Eugen 1711-1723 yıllarında Viyana'da Belvedere Sarayı'nı yaptırdı. 1715-1718 Osmanlı-Avusturya-Venedik Savaşı'nda Avusturya ordularına tekrar kumandanlık yaptı. Petrovaradin Muharebesi'nde Macaristan'a ilerleyip eski topraklarını alma peşindeki Osmanlı ordusunu ağır bir yenilgiye uğrattı. Osmanlı sadrazamı Silahdar Damat Ali Paşa (Şehit Ali Paşa) bu muharebede öldürüldü. Prens Eugen 22 Ağustos 1717'da Belgrad'ı bir kez daha Osmanlılardan aldı. Avusturya'ya karşı üst üste mağlubiyet alan Osmanlılar Pasarofça Antlaşması'nı imzaladı. Eski topraklarını almak bir tarafa  Banat ve Belgrad'da dahil Avusturya'ya daha da fazla toprak verildi.

 

Hiç evlenmeyen Prens Eugen, 21 Nisan 1736'da Belvedere Sarayı'nda öldü. Öldüğünde çok büyük bir servete sahipti. Sarayındaki kütüphanesindeki kitaplar Avusturya Arşidükü tarafından satın alındı ve bu koleksiyon günümüzde Avusturya Ulusal Kütüphanesinin temelini oluşturdu.