13 Nisan 2017 Perşembe

Viyana'nın Secession Binası

Gustav Klimt ve çevresindeki sanatçılar Künstlerhaus sanatçı birliğinden ayrıldıktan sonra 1897’de kendi birliklerini kurmuşlar. Sanatta Jugendstil'i (Gençlik Üslubu) savunan bu kimseler yeni bir sanat cephesi kurmuşlar.

Ayrılmadan önceki yıllarda ülkede görsel sanatlar alaında iki temel kurum mevcutmuş. Akademie Der Bildenden Kunste (Güzel Sanatlar Akademisi) ve 1861'de kurulan özel bir sergi topluluğu olan Kunstlerhaus Genessenschaft. En eski Ringstrasse binalarından biri olan Kunstlerhaus İtalyan Rönesans villası tarzında tasarlanmış ve genellikle muhafazakar bürokratların başkanlığında Viyana'nın ana sergi salonu haline gelmiş. O zamanlar herhangi bir yerleşik sanatçı Kunstlerhaus'a bağlıymış ve her yıl eserleri halka açık sergiler için ya seçilir ya da reddedilirmiş. Bu jürili değerlendirmede empresyonist ve modernist eserlerin reddedilmesi olağanmış. Kunstlerhaus'taki modern düşünen sanatçılar, fikir alışverişinde bulunmak ve Fransa'daki Meissonnier ve Puvis de Chavannes gibi yeni sanatçıların çalışmalarını tartışmak için Zum Blauen Freihaus'ta veya Café Sperl'de düzenli olarak buluşmaya başlamışlar. Sonunda bu toplantılar iki resmi olmayan sanat topluluğunun oluşmasıyla sonuçlanmış. 'Blauen Freihaus', Hagendbund'un toplandığı yer olmuş ve üyeleri arasında geleceğin birçok Secession sanatçısı varmış: Adolf Bohm, Josef Engelhart, Alfred Roller, Friedrich Konig ve Ernst Stohr.

Café Sperl ise 1894-95'te Koloman Moser, Max Kurzweil, Leo Kainradl ve genç mimarlar Josef Hoffmann ve Josef Olbrich'in yer aldığı Siebener Kulübü'nün (Yedi Kulübü) merkezi olmuş. Hagenbund natüralizme meyil gösterirken, Siebener Kulübü stilize bir sanata yönelmiş. her iki grup da gerek Güzel Sanatlar Akademisi'nin gerekse Kunstlerhaus'un bahsettiğimiz anlayışlarına karşı bir tutum içinde olmuşlar. O sıralarda Ringstrasse binalarının dekoratörü olarak ün kazanan Gustav Klimt da Siebener Kulübü'nü ziyaret etmeye başlamış.

Kasım 1896'da, eski muhafazakar Eugeen Felix, Kunstlerhaus'un başkanlığına seçildiğinde birçoğu geçmişte sergilerden dışlanan oluşumun üyeleri, muhalif görüşlerini dile getirme fırsatı bulmuş. Sonunda da Klimt liderliğinde, 1892'de Franz von Stuck tarafından kurulan Berlin ve Münih Secession modellerine dayanan yeni bir topluluk oluşturmaya karar vermişler.

Secession Binası (Secession, ayrılma demek) bir merkez ve sergi salonu olarak 1898'de Joseph Maria Olbrich’in tasarımına göre inşa edilmiş. Altın kaplama bronz yapraklardan oluşan kubbesi ve cephe tasarımıyla hareketin sembolü haline gelmiş.

İlginç bir şekilde Secession Binası Ludwig Wittgenstein'ın "çelik kralı" babası Karl Wittgenstein tarafından finanse edilmiş. Sanat hareketinin sloganı bina girişinin üzerine yazılmış: "Der Zeit ihre Kunst. Der Kunst ihre Freiheit". Yani "Her çağa kendi sanatı, her sanata kendi özgürlüğü".

Klimt kısa süre sonra Secession'dan ayrılsa da, örgüt Naziler tarafından zorla kapatılana kadar devam etmiş. 1945'te farklı bir isim altında yeniden buluşmuşlar.

Secession Binası'nın çatısında birbirine dolanmış altın rengi defne yapraklarından oluşan telkari küre dikkat çekici. İçeride de Gustav Klimt'in 1902 tarihli Beethoven Frizi yer alıyor. Bu eserin Beethoven'ın Dokuzuncu Senfonisinden ilham alındığı söyleniyor. Bina dönemsel sergilere ev sahipliği yapıyor. Biz ziyaret ettiğimizde Svenja Deininger adlı genç ressamın sergisi bulunuyordu.

Adresi: Friedrichstraße 12, 1010 Wien, Avusturya

Yetişkin bileti (hem sergileri hem de Beethoven Frizini kapsayan) 3 € 'dur. Binanın hediyelik eşya mağazasında sanat kitapları, hediyelik eşyalar ve posterler satılıyor.

Secession'un ön kapısının çaprazındaki Naschmarkt'ı da ziyaret edebilirsiniz. Bu, Viyana'nın en büyük ve en iyi açık hava pazarı. Secession'un karşısında, bir dizi küçük sanat sergisi bulunan Kleines Haus der Kunst var. Bina Karslkirche'ye üç blok yakınlıkta bulunuyor. Belvedere Sarayı ile Ulusal Tarih müzesine de yakın sayılır.
 

Beethoven Frizi
 
 
Gustav Klimt'in ilk Secession sergisi için hazıladığı poster

 

Secession Binasının önündeki saksının altındaki kaplumbağalar Orhun Abideleri'nin kaplumbağa kaidelerini hatırlatıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder