8 Mayıs 2017 Pazartesi

Prens Eugen'in "Belvedere"si

İlk olarak Aşağı Belvedere inşa edilmiş
Viyana'nın önde gelen mimari yapılarından birisi Belvedere'dir. Burası aslında iki ayrı büyük yapıdan (Yukarı ve Aşağı Belvedere) oluşmaktadır.  
 
Bizlerin daha çok Osmanlılarla yaptığı savaşlardan bildiğimiz Prens Eugen Stadtpalais'in inşaatına başladıktan sonra 1697'de Macaristan'a giden ana yol olan Rennweg'in güneyindeki bakir topraklarda büyük bir arazi satın aldı. Aşağı Belvedere Sarayı'nı planlayan prens, projenin baş mimarı olarak Stadtpalais'in yaratıcısı Johann Bernhard Fischer von Erlach yerine Johann Lukas von Hildebrandt'ı seçti. Hildebrandt (1668-1745) Roma'da Carlo Fontana'nın yanında inşaat mühendisliği okumuş ve 1695-96'da imparatorluk hizmetine girmişti. Belvedere'nin mimarı Hildebrandt'ın diğer önemli eserleri arasında yine Prens Eugene tarafından yaptırılan Schloss Hof Sarayı'nın yanısıra Schwarzenberg Sarayı (eski adıyla Mansfeld-Fondi Sarayı), Kinsky Sarayı ve Göttweig Manastırı, Tuna nehri üzerindeki bir ada olan Csepel'deki Ráckeve Sarayı vardır. 

13 Nisan 2017 Perşembe

Viyana'nın Secession Binası

Gustav Klimt ve çevresindeki sanatçılar Künstlerhaus sanatçı birliğinden ayrıldıktan sonra 1897’de kendi birliklerini kurmuşlar. Sanatta Jugendstil'i (Gençlik Üslubu) savunan bu kimseler yeni bir sanat cephesi kurmuşlar.

Ayrılmadan önceki yıllarda ülkede görsel sanatlar alaında iki temel kurum mevcutmuş. Akademie Der Bildenden Kunste (Güzel Sanatlar Akademisi) ve 1861'de kurulan özel bir sergi topluluğu olan Kunstlerhaus Genessenschaft. En eski Ringstrasse binalarından biri olan Kunstlerhaus İtalyan Rönesans villası tarzında tasarlanmış ve genellikle muhafazakar bürokratların başkanlığında Viyana'nın ana sergi salonu haline gelmiş. O zamanlar herhangi bir yerleşik sanatçı Kunstlerhaus'a bağlıymış ve her yıl eserleri halka açık sergiler için ya seçilir ya da reddedilirmiş. Bu jürili değerlendirmede empresyonist ve modernist eserlerin reddedilmesi olağanmış. Kunstlerhaus'taki modern düşünen sanatçılar, fikir alışverişinde bulunmak ve Fransa'daki Meissonnier ve Puvis de Chavannes gibi yeni sanatçıların çalışmalarını tartışmak için Zum Blauen Freihaus'ta veya Café Sperl'de düzenli olarak buluşmaya başlamışlar. Sonunda bu toplantılar iki resmi olmayan sanat topluluğunun oluşmasıyla sonuçlanmış. 'Blauen Freihaus', Hagendbund'un toplandığı yer olmuş ve üyeleri arasında geleceğin birçok Secession sanatçısı varmış: Adolf Bohm, Josef Engelhart, Alfred Roller, Friedrich Konig ve Ernst Stohr.